- Çeşitli zamanlarda içimde açan fikirleri, düşünceleri yazıya aktararak paylaşmanın verdiği sıcaklığı hissetmek; bazen yazıya aktardıklarımın bir şey ifade etmediğini düşünmenin verdiği soğuk esintiye kapılmak; bazen sonbaharda dökülen yaprak misali kelimelerin, cümlelerin bir türlü yazıya geçmediğini görmek; yani her yazı sürecinde kendi içimdeki mevsimleri yaşamak için…
- Yazıyı oluşturulan doğru kelimeleri bulmak, doğru cümleleri kurmak; sonra olmadı deyip yazdıklarımı silip tekrar yazmak; kelimelerle, cümlelerle zaman geçirmek için…
- Yazı aracılığı ile kendime ait bir odada, kendime ait zamanı değerlendirme fırsatını kendime sunmak için…
- Kendi penceremden bakarak yazdıklarımı paylaşarak, iyi şeyler yaptığım duygusunu hissetmek için..
- Yazdıklarımı merakla ve istekle okuyan, belki de hayatına ışık katabileceğim, ismini bile bilmediğim en az bir kişinin olduğu / olacağı ihtimalini düşünmek için…
- İçimdeki sessizliği, yazıyla sese dönüştürmek için…
- Bilgi birikimimin, tecrübelerimin, yaşadıklarımın, gözlemlerimin, araştırmalarımın, düşüncelerimin, öğrendiklerimin yazı ile şimdiye ve geleceğe aktarılmasını sağlayacak arşiv oluşturmak, kalıcı olmak için…
- Yeri ve zamanı geldiğinde veya yersiz ve zamansız bir şekilde insanların, mekanların, ömürlerin değişmesini kabul etmek ama yazdıklarımın daima benimle olacağını bildiğim için…
- Gönlümde ayrı bir önemi olan Ebru Sanatı ile ortaya çıkan her ebru nasıl eşsiz ise; yazdığım yazıların da ebrular gibi eşsiz olmasını sağlamak için…
İşte! Bu cümleler; kendime sorduğum ” Neden yazıyorum ?” sorusunun cevabı olarak içimden yansıyan ve blog yazılarımı oluşturma sürecimi özetleyen cümlelerdir.
NOT: Bu blog yazısını spotify üzerinden “İnsan Kaynakları Pencerem” podcast kanalımdan dinleyebilirsiniz…