28. İnsan Kaynakları Zirvesinden kısa notlar…

Dijital Çağı yaşadığımız günümüzde, tadını çıkardığımız ve zorlandığımız yenilikleri, yaşama tutunma reflekslerimizi yansıtan “Force Majeure-Mücbir Sebepler” temasıyla; 13-17.11.2023 tarihleri arasında sanal ortamda 28. İnsan Kaynakları Zirvesi gerçekleştirildi.

Zirveye katılım davetiyesi ve katılım sertifikası için ilgililere teşekkürlerimi sunarım.

Zirvede yer alan çok faydalı ve bilgi verici nitelikteki oturumları; işyerimdeki günlük çalışma temposu içerisinde takip etmeye çalıştım.

Özellikle; “Wrap-Up” bölümlerinde Sn. Ahmet ERYILMAZ’ın konuları şahane özetlemesinin takdire şayan olduğunu belirtmek isterim. 

Zirve organizasyonuna emeği geçenlere, değerli konuşmacılara içten teşekkürler…

#insankaynaklarizirvesi

#managementcentreturkiye

Zirve kapsamında izlediğim oturumları ve aldığım birkaç cümlelik kısa notlarımı aşağıda paylaşıyorum.


“Duygunun iyisi kötüsü olmaz. Ya dayan/ Ya kendin tedavi et…”

“Hep pozitif olmak şart değil…”

“Zor zamanlarda; acı, kayıp ve üzüntüyü yaşanması gereken duygular olarak düşünmek lazım…”


“Güven kavramı, duygu hali; güvenlik kavramı, durum halidir. Güvende olmak kavramı ise tehdit olmamasıdır…”

“Güvende olan kişi fikir, öneri, hata sunduğunda ne ile karşılaşırım düşüncesine kapılmaz. Güvende olmayan kişi kendi içine kapanır, kendine çekilir…”

“Psikolojik güvenlik, sabit değildir. Dalgalanmalar olur. Devamlı olarak kontrol etmemiz gereken bir kavramdır. Psikolojik güvenliği olan kişi/ekip başarılı olur…”


“Çalışan ile kurum arasında güven olmadan motivasyon ve diğer inşa edilenler yeterli değildir. Güven için kişinin kendisini karşısındakine olduğu gibi açması gerekir…”


“Çalışanların bilgilendirilmesi, mevzuatın ve teknolojik altyapının oluşturulması ve iş-yaşam dengesinin kurulması ile hibrit çalışma modelinin uygulanması kamu sektöründe mümkündür. Pandemi döneminde yeni nesil çalışma modelleri bazı kamu kuruluşlarında uygulandı…”


“Dijital cüzdan= dijital kasa’dır. Sadece kimlik bilgileri, ödeme bilgileri, sağlık bilgileri, eğitim bilgileri değil öğrenme ve yetkinliklere ilişkin bilgiler de dijital cüzdan içeriğini oluşturur…”


“İş hukukuna bulaşmadan İK yapmak mümkün değil…”

“Belirsizlik/düzensizlik içinde sorunları, güven vererek çözmeye çalışmak gerekir…”

“İnsan = Yapay zeka’dır. Yapay zeka, bizim dışımızda değildir…”

“Yapay zeka değil, yapay zekayı yapan sizin yerinize geçecek…”


“İK, farklı disiplinleri kapsıyor ve birçok konuyla ilgileniyor. Sosyal psikoloji de İK’nın hakim olması gereken konulardandır. Sosyal psikoloji = Sosyal etkileşimdir…”

“Artık neredeyse ses hızında etkileşim kurmak gerekiyor…”

“Dijital deneyimle birlikte dijital persona kavramı ortaya çıkmıştır. İçtenlik, anlam, uzmanlık; ihtiyacımız olan şeylerdir…”


“İK yöneticilerinin, İK çalışanlarının, işe girmek isteyenlerin, gençlerin…, insanların, derdi/yarası/anlam arayışı olmalıdır…”

“Neyin arayışındaki insanların arayışındayız? sorusuna cevap aramak üzere, İK’nın işe alım yapması gerekir…”

“Üstünlük arayışında mı?, anlam arayışın da mı?, zevk/haz arayışında mı? soruları İK’nın işe alımda cevapları aranan sorular olmalı…”


“Hiyerarşiden, ünvandan bağımsız olarak şirket içinde işleri kolaylaştırıcı gölge niteliğinde kişiler olmasında fayda var…”

“Aylık geri bildirim toplantıları çok önemli…”


“Fütürist açıdan; gelecekte yöneticiler olmayacak. Herkes kendinin yöneticisi olacak. Uzmanlık alanları derinleşecek. Global yönetim sistemi oluşturulacak…”


“İK kurum hedefleri ile birey hedefleri ve sorumlulukları arasında toplumsal sorumluluklarla birlikte denge sağlamak durumundadır…”

“İK’nın içinde sosyal sorumluluk işi de var…”


“Değer, pinlenmiş tutumdur…”

“Değer yaratmak; beklenenden fazlasını yapmak, artı değer/ katma değer ortaya koymaktır…”

“Değer yaratan yetkinlik; öğrenebilen ve sürekli öğrenmeyi kalıcı kılan yetkinliktir…”

“Kişisel Değer; doğmamış bir ihtiyacı görmektir/sabitlenmiş bir tutumdur…”

“İK’da yeni işler çıkacak düşüncesi değer yaratmaktır…”


“ Veri okuryazarlığı; süreçleri /olayları/verileri anlamak, okuyup yazmak, hesap yapmak, özetlemek, görselleştirmek, grafik/haritalama/renklendirme, neden-sonuç ilişkisi kurmak, öneri oluşturmak olarak tanımlanabilir…”

“Veri okuryazarlığı için sistemin olması/kullanılması gerekir…”

“İK’da veri okuryazarlığı kültürü oluşturulması için veri okuryazarlığını iş ortağı gibi algılamak, çalışanların veri okuryazarlığını içselleştirmesine yatırım yapmak gerekir…”


“ Değişim ile sürdürülebilirliği sağlamak çok önemlidir…”

“Toplumsal sürdürülebilirliğin sağlanması çok zor…”


“Rotasyon; aynı veya farklı departmanlarda, terfi, iletişim, gelişim vb. amaçlarla, dikey-yatay/olumlu-olumsuz kullanılabilir…”

“Rotasyon, kazan-kazan olarak görülmeli, fakat ne yazık ki çok fazla uygulanmıyor…”


“Veri analitiği, sezgisel düşünme; doğru karar vermeyi sağladığı için özellikle liderlikte çok önemli…”

“İnsana dokunmadan veri/teknoloji olmaz, yani veri analitiği sadece analitik değildir…”

“Otantik liderlik; veri analitiği ile birlikte çalışanın duygusal verilerini de okuyabilen, analiz eden liderliktir…”

“İyi bir liderin burnunun iyi koku alması gerekir. Lider ‘duygu okumayı’ bilmelidir…”


Bir kavramlaştırma: Umut

Psikolojik güvenliğin kavramlaştırılması

Motivasyonumu kaybettim

Kamuda yeni nesil iş modelleri

Kişiselleştirilmiş dijital öğrenme cüzdanları

İş Hukukunda Yapay Zeka

Dijital Çalışan Deneyimi

Gençliğin Anlam Arayışı

Değer Yaratan Yöntemler

Meraklısına Fütürist İK

Veri okuryazarlığı

İş dönüşümünde yatay deneyim

Veri Analitiğini Duygusal Zekayla Okuma

 

 

 
 
 
 
 

“Gerçek Kimlik” ve “Sanal Kimlik” İlişkisi Üzerine…

Günümüzde dijitalleşen iletişim teknolojileri gerek bireysel gerek toplumsal gerekse kurumsal açılardan tüm ilişki boyutlarını etkilemiş ve değiştirmiştir. Dijital dünya ve sosyal ağlar, günün her anında ve her mekânda yaşamımızın bir parçası haline gelmiştir. Bireysel/kurumsal olarak sosyal medya ortamlarında takipleşmek, beğeni almak, yorum yapmak, paylaşmak gibi eylemler ile birlikte, bireylerin/kurumların kendilerini hangi görsellerle veya yorumlarla ifade ettikleri büyük önem taşımaktadır.

Bu yazıda; “Kimlik” kavramından başlayarak, kişisel ve kurumsal dijital kimlik tanımlarından devam edip, “İnternet, Sosyal Medya ve Mobil Kullanıcı İstatistikleri”ne uzanan gerçek kimlikten, sanal kimliğe doğru yapacağımız yolculukta bireylerin/kurumların gerçek kimlikleri ile dijital/sanal kimlikleri ilişkisine bakmaya çalışacağız.

“Düşünüyorum öyleyse varım”

Kimlik, bireyin kendini ifade ettiği toplumun içerisinde yer alarak oluşur. Sosyal, ekonomik, kültürel etkenlerin her biri kimliğin bütünlüğünde yer almaktadır. Bireyi tanımlayan biyografik ve karakteristik özelliklerinin, davranışlarının karşılığı “Kimlik” olarak ifade edilmektedir. Ayrıca, “Kimlik” bireylerin kendisini ve çevresindeki diğer bireyleri bilinçli bir şekilde algılama süreci, inşa edilmesi gereken bir çaba, hedef, değer olarak adlandırılmaktadır.

Fiziksel dünyada var olmamızın kanıtı olan “Fiziksel Kimlik”; nüfus kağıdı, pasaport, diploma, sürücü belgesi, kurumsal kimlik kartı, evlilik cüzdanı gibi belgeler ve kişisel verileri kapsamakta olup, farklı kurumlara başvuru, kayıt, ödeme gibi farklı süreçler içerisinde kendimizi tanımlamak/doğrulatmak için kullanılmaktadır.

“Bağlantıdayım öyleyse varım”

Fiziksel olmayan dünyada var olmamızın kanıtı olan “Dijital/Sanal Kimlik”; sosyal medya platformları, web siteleri, bloglar, internet teknolojileri, mobil telefonlar, mobil cihazlar ve mobil uygulamalar vb. yoluyla internet ortamında oluşturulan kişisel veya kurumsal bilgilerin sanal ortamda dijital sunumudur.

Dijital kimlik; online platformlardaki bağlantılar sonucunda oluşan kişisel/kurumsal bilgilerden, paylaşımda bulunulan düşüncelere, görüşlere, tutumlara kadar geniş bir yelpazeyi içine alan kültürel bilgi birikimini de yansıtabilen, kişilerin/kurumların dijital ortamlarda bıraktığı izlerden ve kayıtlardan oluşan bir kimlik biçimi olarak da ifade edilmektedir. (*)

Dijital kimlik; bir kişinin/kurumun gerçekleri ve hayalleri arasında doğruluğu değişen, kişinin/kurumun kendisi tarafından oluşturulan, benlik tanımlayıcı bilgilere dayanmaktadır. (**)

Kişisel dijital kimlik; gerek kişisel marka (yetenek, tecrübe, birikim, başarı vb.) oluşturmak ve sürdürmek gerekse kamu ve özel hizmetlerin (sağlık, eğitim, kültür, ulaşım, konaklama, bankacılık, yemek, alışveriş vb.) alınmasında yoğun olarak kullanılmaktadır.

Kurumsal dijital kimlik; gerek kurum/şirket çalışanları, müşteriler, diğer kurum/şirketler gibi iç ve dış paydaşlar ile iletişim, etkileşim, bilgi paylaşımı, imaj ve tanıtım için gerekse yoğun rekabet koşullarında bugün ve gelecekte hayatta kalmak ve değer yaratmak için kullanılmaktadır.

Dijital ortamdaki kullanıcı (kişi/kurum), aslında bu alana ilk girdiği andan itibaren bir kimlik inşası içindedir. Bu süreç, kişinin/kurumun var olma amacı, geleceğe yönelik hedefleri ile beraber başkaları tarafından nasıl görünmek istediğiyle de uyumlu bir şekilde ilerlemektedir. Sosyal medya profilleri içinde gerçekleşen paylaşımların her birini, birer performans olarak okumak mümkündür. Kişi/kurum performans sırasında bir izleyici kitlesi tarafından izlendiğinin farkındadır ve o izleyici kitle üzerinde belirli bir etki bırakmak istemektedir. Kullanıcı için diğer katılımcıların onayını almak ve kendini onlara kabul ettirmek için paylaşımlarda bulunulması söz konusudur.

Tüm dünyayı etkileyen Covid-19 pandemi sürecindeki sosyal izolasyonla birlikte gündelik yaşamın büyük bölümünün dijital/sanal ortamlarda geçirildiğine, dijital uygulamalar ile sanal sınıflarda ders yapıldığına, alışveriş ihtiyacının e-ticaret siteleri üzerinden giderildiğine; birçok kamu ve özel şirketin uzaktan/esnek/dönüşümlü/hibrit çalışma ile iş yapmaya başladığına şahit olduk hatta bizzat yaşadık.

Teknolojideki yeniliklerin ve teknoloji kullanımın artması ile birlikte; kişisel ve kurumsal olarak artık dijital hayattan uzak durma gibi bir seçenek olmadığı gibi alışkanlıkların, beceri ve yetkinliklerin buna paralel olarak değişmesi/dönüşmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.

Dijital kimlik kullanımının ve öneminin insan ve kurum hayatındaki belirleyiciliğinin ön plana çıktığını belirtmek mümkündür.

Zira; dijital anlamda gelinen noktayı görmek açısından gerek küresel ölçekte gerekse ülkemiz ölçeğinde; Şubat 2023 itibariyle İnternet, Sosyal Medya ve Mobil Kullanıcı İstatistiklerindeki (***) nüfus ve yaş dağılımı, internet ve sosyal medya kullanımı gibi aşağıda belirtilen veriler; nüfus artışı ile birlikte internet, mobil telefon ve sosyal medya kullanımının arttığını göstermektedir.

Ülkemizdeki dijitalleşme verilerinden bazılarına göre ise: Günlük zaman diliminin büyük bölümünde internet kullanılmaktadır. Sosyal medya kullanımının ana sebepleri olarak; haber okumak, arkadaşlarla ve aileyle iletişimde kalmak, yeni hikayeler okumak, boş vakit doldurmak, alışveriş yapmak, yayın izlemek, fikir paylaşmak, kişisel yaşamla ilgili paylaşımlar yapmak, satın almak için ürün ve içerik bulmak, yeni bağlantılar edinmek, canlı yayın izlemek vb. sebepler sayılmaktadır. En çok kullanılan sosyal medya platformları sıralamasında değişiklik olmakla birlikte Whatsapp, Instagram, Facebook, Twetter ilk sıralarda belirtilmektedir.

Dijital kimlik ile ilgili olarak gerek kişisel gerekse kurumsal açıdan; Facebook’tan Instagram’a, Youtube’dan Linkedin’e, Spotify’dan Whatsapp’a, Twetter’dan Pinterest’e birçok sosyal medya platformunda, dijital ortamlarda, mobil uygulamalarda var olmanın mümkün olması ile birlikte; mahremiyet, gizlilik, bütünlük, erişilebilirlik, bilgi güvenliği ve siber güvenlik gibi temel konulara da dikkat etmek gerektiğini vurgulamakta yarar bulunmaktadır. Çünkü; dijital kimliğin iyi yönetilememesi kişisel/kurumsal itibarın (saygınlık ve güvenilirlik) zarar görmesine yol açabilecektir.

Bireysel açıdan geleceğe yönelik olarak özellikle çocuklara her şeyin sosyal medyadan ibaret olmadığının öğretilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kurumsal açıdan ise sosyal medyanın kurumsallık düzeyine ayna tuttuğunu dikkate almak suretiyle, kurumsal iletişim yönetimine önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

“Sanal ortamdaki dijital kimlik, gerçek dünyadaki kimliğin önüne geçiyor mu? sorusunun cevabını bu yazıyı okuyan sizlere bırakıyorum.


İnternet, Sosyal Medya ve Mobil Kullanıcı İstatistikleri (DÜNYA)




İnternet, Sosyal Medya ve Mobil Kullanıcı İstatistikleri (TÜRKİYE)






Kaynaklar:

(*) https://dergipark.org.tr/tr/pub/josc/issue/55089/691445

(**) http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/ET002330.pdf

(***) Dijital Türkiye 2023