Hayalinizdeki iş yerinde aşağıdakilerin hepsinin olması mümkün mü?
-Sinema / Tiyatro salonu,
-Resim / Heykel /Sanat atölyesi,
-Hastane / Eczane,
-Elektrik ve Su santrali,
-Ar-Ge bölümü / Laboratuvar,
-Okul / Kreş / Kantin / Lojman,
-Müzik grubu / Radyo / Spor kulübü,
-Balo, dans ve parti yeri,
-Üstdüzey haklar,
-Sosyal sorumluluk projeleri…
“Bu seçeneklerden hepsinin bir arada olduğu iş yerini görmek mümkün değil veya çok zor ! ” dediğinizi duyar gibiyim. Aslında; içinde yaşadığımız 21.yüzyıl koşullarında bu seçenekleri ve hatta daha fazlasını olması gerekenler olarak değerlendirebiliriz.
Hayalinizdeki iş yerinde düşündüğünüz koşullar günümüzden 82 yıl öncesinde gerçek olarak yaşanmış.
Evet yanlış duymadınız…!
Günümüzden 82 yıl önce 1937 yılında kurulan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikasında; çalışma koşullarını, çalışan haklarını, sosyal ve kültürel imkanları, projeleri ve daha fazlasının gerçekten yaşandığını okuduğumda inanamadım, şaşırdım. “Yaşanan savaşlar sonrasında, yokluklar, sıkıntılar, zorluklar içerisinde nasıl olur? “diye sorguladım.
Hayal değil tamamen gerçek…
Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası; Atatürk’ün, sadece üretim yapılan sanayi kuruluşu değil aynı zamanda bilim, eğitim, sanat ve spor yapılan birer kültür kurumu birer üniversite niteliğinde olan “Sosyal Fabrika” Projelerinin ilk uygulamasıydı. Genç Cumhuriyetin 1.Beş Yıllık Sanayi Planı’nın eserlerinden olup, aynı zamanda 1930’ların dünyasında bir benzerine daha rastlanmayacak kadar özgün “Sosyo-kültürel-ekonomik” bir projeydi.
İşte Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın şaşırtan özellikleri:
- Fabrikada sinema salonu vardır.
1937 yılında 12 bin kişinin yaşadığı bir kentte, bu fabrika bünyesinde 700 kişilik bir sinema salonu açılmıştır. İki defa memurlara, iki defa işçilere ve iki defa da ustalara olmak üzere haftada toplam altı defa film gösterilmiştir.
- Fabrikanın korosu vardır.
Fabrika çalışanları arasında bir müzik grubu oluşturulmuştur. Klasik müzik seslendiren grup Nazilli, Aydın ve Denizli’de konserler vererek “çok sesli” müziğin Anadolu’da tanınmasını sağlamıştır. Fabrikada yemek aralarında dünya klasiklerinden eserler okuyan bu koro, işçilerin Beethoven’n eserlerine ulaşmalarını sağlamıştır. Fabrikada çalmayı bilen işçilerin kullanımlarına açık bir de piyano vardır.
- Fabrikada balolar, danslar ve partiler düzenlenmiştir.
1930’ların ortalarına kadar kadınlı erkekli hiçbir toplantıya katılmamış halk, fabrikanın organize ettiği balolar, danslar ve partilerle sosyalleşmiş, özellikle kadınlar ön plana çıkmaya başlamıştır.
- Fabrikanın ressamları vardır.
Fabrika bünyesindeki desinatörler belli zamanlarda fabrika dışına çıkarak Nazilli ve çevresinin güzel resimlerini yapmışlardır. Fabrika ressamlarının yaptığı bu tablolar açık arttırmalarda satılmıştır. Resim heykel sergileri de düzenleyen fabrika Nazilli’de güzel sanatların gelişmesini sağlamıştır.
- Fabrikanın spor kulübü vardır.
Fabrikanın bünyesinde kurulan lacivert-beyaz renkli Sümer Spor, futbol, basketbol, atletizm, voleybol, bisiklet, güreş, yüzme, boks branşlarında faaliyet göstermiştir. Fabrika bünyesindeki Sümer Spor futbol sahası Türkiye’nin ilk “alttan ısıtmalı” futbol sahalarından biridir. Ayrıca yine fabrika bünyesinde, basketbol, voleybol sahaları, güreş minderleri, boks ringi, tenis kortu ve paten pisti vardır. Nazilli’de toplumsal kaynaşmayı güçlendiren “paten eğlenceleri” ve” bisiklet yarışları” Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın mirasıdır.
- Fabrika halka bedava basma dağıtmıştır.
Bir sosyal fabrika olarak tasarlanan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, sosyal proje ve çevre halka katkı olarak altı ayda bir halka “ıskarta basma” dağıtmıştır.
- Fabrikada işçi hakları üst düzeydedir.
Çok sayıda işçiyi barındıran fabrika işçi haklarına da çok önem ermiştir. İşçi ve Memur Biriktirme Sandıkları, İşçi Ölüm ve Hasatlık Yardım Sandıkları oluşturulmuş, fabrika içinde işçi sağlığını koruyacak 40 yataklı bir hastane, bir eczane bir de laboratuvar kurulmuştur. Nazilli’nin kabusu haline gelen sıtma hastalığı fabrikanın sağlık ekibi tarafından kurutulmuştur. İşçilere mesleki eğitim verilen fabrikada ayrıca işçiler için beş sınıflı bir okuma-yazma kursu, daha doğrusu bir küçük okul vardır. Sümer İlköğretim Okulu adlı bu işçi okulunun 980 öğrenciye sahiptir. Ayrıca bir işçi radyosu ve işçi çocukları için 26 yatak ve 40 mevcutlu bir kreş kurulmuştur. İşçiler ve memurlar, fabrikanın hemen önünde özel olarak inşa edilen 264 dairelik ve 1000 kişilik lojmanlarda çok uygun bir ücretle kalırken, bekar işçiler için 350 kişilik bir “Bekar İşçi Lojmanı” vardır. Lojmanda kalamayan işçi ve memurları şehirden fabrikaya taşımak için düzenli seferler yapan “gıdı gıdı” adı verilen mini bir tren kullanılmıştır. Fabrika işçilerinin yiyecek ve giyeceklerini temin etmek için fabrika bünyesinde bir kooperatif vardır. Fabrikanın, işçilere hizmet veren güzel ve temiz bir fırını, işçi yemekhanesi ve memur kantini vardır.
- Fabrikanın Ar-Ge bölümü vardır.
Daha fabrika açılmadan fabrikada kullanılacak kaliteli pamukların çevrede yetiştirilmesi için 200 adet modern tohum ekme makinesi satın alınmıştır. Yine pamuk işinde kullanılmak üzere birçok modern tarım aleti ve makinesi bölgeye getirilerek çiftçilere dağıtılmış ve bunları nasıl kullanacakları öğretilmiştir. Fabrika içinde mekanik odası, fizik laboratuvarı, tarım laboratuvarı gibi Ar-Ge bölümlerinde, fabrikada yapılacak üretimin kalitesini arttırmak için çalışmalar yapılmıştır.
- Fabrikanın atölyesi vardır.
Fabrikanın büyük bir atölyesi vardır. Bu atölyenin demirhanesi, marangozhanesi, dökümhanesi, kaynak ve teneke işleri yapan bir kısmı, diğer fabrikaların ahşap parça ihtiyacı olan makine vurucu kolları burada yapılırdı.
- Fabrikanın elektrik ve su santralleri vardır.
Fabrika, bir dönem hem kendi elektrik ihtiyacını hem de Nazilli kentinin elektrik ihtiyacını kendi bünyesindeki bir elektrik santraliyle sağlamıştır. Dört kazan ve üç türbinli olan bu santral, 2500 kw gücündedir. Fabrikanın su ihtiyacını karşılamak için bir de su santrali vardır.
Fabrikada hem işçilere mesleki eğitim veren hem de okuma yazma öğreten bir okul vardır. Bu okuldaki mesleki eğitim kurslarında işçiye kursuna göre iplik, dokuma, basma, atölye ve santral sahalarında bilgi verilmiştir. Örneğin 1947 yılında 15 işçi kursa katılmış, 13 kişi mezun olurken 2 kişi sınıfta kalmıştır. Fabrikadaki okulda okuma yazma bilmeyenler için beş sınıflı bir okuma yazma kursu açılmıştır. Okuma yazma kurslarında beş ilkokul öğretmeni görev almış, bu kursu bitiren işçilere de ilkokul diploması verilmiştir. Fabrikanın bir de “Sümer İlköğretim Okulu” adlı bir ilkokulu vardır. Beş sınıflı ve çift eğitimli bu okulda 15 öğretmen, 980 öğrenci vardır. Bu öğrencilerin büyük bölümü de işçi çocuklarıdır.
Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası;
14 Kasım 2002’de Özelleştirme İdaresi’nce bedelsiz olarak Adnan Menderes Üniversitesi’ne devredilmiş ve fabrika çalışanları Bursa’ya nakledilmiş, Üniversitenin kullanımı dışındaki büyük bir bölüm, içindeki tarihi makineleri, araç ve gereçleriyle maalesef korunamamıştır.
Gönül isterdi ki! Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, “Tarihi ve Kültürel Mirasımız” olarak aslına uygun şekilde “Müze” olarak korunsun ve gelecek nesillere aktarılsın.
Kaynak:cumhuriyettarihimiz.blogspot.com
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...